Odada hiç kimse yoktu.
- There wasn't anyone in the room.
Odada hiç kimse yoktu.
- There was hardly anyone in the room.
Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
- Never have I heard anyone say a thing like that.
Tom Fransızcayı başka herhangi birinden daha iyi konuşur.
- Tom speaks French much better than anyone else.
Neden herhangi birisi dikkat etmeli?
- Why should anyone care?
Tom'un yerine koymak için herhangi birisini bulamıyoruz.
- We haven't been able to find anyone to replace Tom.
Odada hiç kimse yoktu.
- There was hardly anyone in the room.
Odada hiç kimse yoktu.
- There wasn't anyone in the room.
Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
- Never have I heard anyone say a thing like that.
Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.
- Well, yes, but I don't want anyone to know.
Odada hiç kimse yoktu.
- There was hardly anyone in the room.
Onlar hiç kimseyi görmediklerini söylediler.
- They said they hadn't seen anyone.
O bu şehirdeki başka herkesten daha zengindir.
- He is richer than anyone else in this town.
Bunu herkes yapabilir, denedikleri sürece.
- Anyone can do it if they try.
Birisi soruma cevap verebilir mi?
- Can anyone answer my question?
Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir.
- Anyone can cultivate their interest in music.
İstediğin herhangi bir kimseyi getirebilirsin.
- You may bring anyone you want.
Bu soğuk yerde güvenebileceğin herhangi bir kimse var mı?
- Is there anyone you can trust in this cold place?